Saç Dökülmesi Tedavi Yöntemleri ile ilgili olarak, öncelikle saç dökülmesinin nedenlerini araştırmak ve saç dökülme analizinizin yapılması çok önemlidir. Saç dökülmesi nedenleri arasında genellikle genetik faktörler, hormon dengesizlikleri, stres, beslenme eksiklikleri gibi faktörler yer alabilmektedir. Tedavi yöntemleri arasında FDA onaylı ilaçlar, saç ekimi, düzenli saç bakımı, saç besleyici ilaçlar gibi alternatifler mevcuttur. Bu yazımızda, saç dökülmesi nedenlerini ve tedavi seçeneklerini detaylı olarak ele alacağız.
Çok fazla saç dökülmesi neden olur?
Çok fazla saç dökülmesi neden olur sorusuna verilebilecek yanıtlar arasında en başta gelecek olanları saymak gerekirse; yoğun stres altında kalmak, hormonal sistemde meydana gelmiş olan aksaklıklar ve genetik yatkınlık gibi nedenler ilk akla gelenler olarak düşünülmektedir. Vücutta meydana gelebilecek hastalıkların ya da olumsuzlukların temel kaynağı stres olarak bilinmektedir. Strese maruz kalmak, hormonal sistemi olumsuz yönde etkileyerek saç dökülmesine neden olmakta veya mevcut olan saç dökülmesinin hızını ve miktarını arttırmakta büyük rol oynamaktadır. Yine, ailede görülen saç dökülmesi problemleri, genetik yatkınlık olasılığını arttırarak, ailenin diğer fertlerinde sıklıkla kendini gösterebilmekte ve nesiller arasındaki eğilime bağlı olarak saç dökülmesi gözlenme ihtimali tekrarlanabilmektedir. Saç dökülmesinin en önemli nedenlerinden bir tanesi de hormonal değişiklikler veya hormon metabolizmasındaki bozukluklar olarak gösterilebilir. Bilindiği gibi hormonlar; özellikle tiroid hormonu ve türevleri vücudun büyüme, gelişme gibi fonksiyonlarını düzenleyen salgılardır ve hormon salınımında yaşanan aksaklıklar vücutta bir çok organın faaliyetini sekteye uğratabilmektedir. Hormonların salgılanmasında meydana gelen sorunların yansıması olarak dışarıdan gözlenebilen ve en çok karşılaşılan problem ise saç dökülmesi olarak ortaya çıkmaktadır. Yoğun şekilde vitamin eksikliği yaşayan kişiler de, saç dökülmesi problemleri ile karşı karşıya gelebilmektedirler. Çok fazla saç dökülmesi neden kaynaklanır, kişide saç dökülmesine sebep olan unsurların belirlenmesi ve incelenmesi, bu sorunun cevabını tespit etmek, doğru tanıyı koymak ve uygun tedavi yöntemini belirlemek açısından oldukça önem taşımaktadır.
Saç dökülmesini durdurmak için ne yapmalı?
Saç dökülmesini durdurmak için ne yapmalı diye düşündüğümüz noktada, çağımızda ilerleyen teknoloji ve sağlık alanında sürekli gelişen teknikler sayesinde uygulanmakta ve başarılı sonuçlar vermekte olan modern tedavi yöntemleri, saç dökülmesini durdurmada ve dökülen saç görüntüsünü ortadan kaldırma konusunda yardımımıza koşabilmektedir. Tedavinin doğru uygulanabilmesi açısından, saç dökülmesine neden olan faktör ya da faktörlerin tespit edilmesi ile tedavi planı belirlenerek kişiye özel bir prosedür uygulanması gerekmektedir. Her tedavi yöntemi, her saç dökülmesi probleminde başarılı sonuç vermeyebilmektedir, dolayısıyla doğru tanının konulması, saç dökülmesine neden olan problemin ortadan kaldırılması açısından birinci koşuldur. Herhangi bir hormon bozukluğu var ise, hormon metabolizmasındaki problemi ortadan kaldırmaya yarayacak uygun tedavinin yapılması, bununla birlikte yapılan laboratuvar tetkiklerinde herhangi bir vitamin eksikliği tespit edilirse uygun vitamin desteğinin sağlanması, saç dökülmesinin durdurulması açısından büyük ölçüde fayda sağlayacak tedavi yöntemleri arasındadır.Saç dökülmesini durdurmak için uygulanan birtakım yöntemlerden bahsedecek olursak, ilaç tedavisi ve saç mezoterapisi, günümüzde yaygın olarak kullanılan ve son derece yüz güldürücü sonuçlar veren uygulamalardır. İlaç tedavisi uygulamaları, genellikle dökülmenin yeni başladığı durumlarda işe yarayan ve zayıflayan, dökülmeye yeni başlayan ve incelen saç köklerini güçlendirip kalınlaştırarak eski haline döndürmeyi amaçlayan yöntemlerdir. Tamamen dökülen saçlarda saç kökündeki hücreler yokolduğu için ilaç tedavisi etkili olmamaktadır, fakat dökülmenin başlangıç aşamalarında kullanılan ilaçlar oldukça iyi sonuçlar alınabilmektedir. Bu amaçla üretilmiş olan ve satılan FDA onaylı ilaçlar, saç köklerinin canlanması, güçlenmesi ve kalınlaşması konusunda ihtiyaca cevap verebilmektedir, önemli olan; doktor kontrolünde, düzenli olarak ve uygun süre boyunca verilen dozda kulllanmaya özen göstermektir.
Saç mezoterapisi ise, mevcut saç dökülmeleri sorunlarında başvurulan tedavi yöntemlerinden bir diğeridir. Saç köklerine, mikro iğneler aracılığıyla vitamin, mineral, bitki özleri içeren, biyoaktif ve antioksidan maddelerin enjekte edilmesi işlemi ile saç köklerine daha kısa sürede ve direkt olarak ulaşan takviye edici özellikteki moleküller, zayıflayan köklerin güçlenmesini ve saç tellerinin daha kalın bir hale gelmesini sağlamaya yardımcı olmaktadır. Mezoterapi uygulaması ile kişilerde çeşitli nedenlerle meydana gelen saç dökülmesi problemleri gözle görülür şekilde azaltmakta, yoketmekte ve bu etkisi sayesinde kadın ve erkek tipi saç dökülmelerinde yaygın olarak tercih edilmektedir. Ağrısız ve acısız uygulanması, tedavi kolaylaştıran etkenler arasındadır. Saç mezoterapisi, yılda bir kez, dökülmenin boyutuna ve kişilerin ihtiyacına göre beş veya on seans arasında değişebilen sayıda uygulanmaktadır. Dökülme probleminin tekrarlamaması ve saçların daha güçlü kalabilmesi açısından her yıl kür olarak uygulanması önerilmektedir.
Saç dökülmesi problemlerine önemli ölçüde çare olan uygulamalardan bir başka yöntem ise, kök hücre tedavisidir. Kök hücre tedavisi, kişinin kendi saçlı derisinden biyopsi ile alınan hücrelerin uygun ortamda üretilerek problemli bölgelere transfer edilmesi prensibi ile gerçekleştirilmektedir. Genellikle ense bölgesinden alınan doku örneği, lokal anestezi yardımıyla intradermal şekilde uygulanır. Bu uygulama sayesinde, saç tellerinin güçlenmesi, kalınlaşması ve yeni saç foliküllerinin oluşması ve mevcut dökülmelerin sona ermesi gerçekleşmektedir. PRP yöntemi ise, yine saç dökülmelerinde sıklıkla başvurulan çözümlerden bir tanesidir. PRP adı verilen trombosit konsantrasyonunun, kişilerin kendi kan hücrelerinden elde edilen plazma ile yoğun oranda protein ve büyüme faktörünün yine saç dökülmesi problemi yaşanan bölgelere transfer edilmesi prensibi uygulanmaktadır. Kök hücre ve PRP yöntemlerinde, kimyasal maddeler kullanılmadığından dolayı, herhangi bir yan etki gözlenmesi mümkün olmamaktadır. Uygulamalar yapılırken bu detay, yüksek oranda bir avantaj sağlamaktadır. Kök hücre tedavisinin olumlu sonuçları, altı ay ile bir yıl arasında, kişiden kişiye değişen bir süre içinde tamamen kendini göstermektedir, tedavi yöntemi ilk uygulamadan itibaren saç dökülmesini yüksek ölçüde azaltmaya yardımcı olur.
Saç dolgusu adı verilen bir teknik de, genel anlamda sıklığını yitirmiş ve incelmiş saçları daha gür ve canlı göstermeye yarayan uygulamalardan biridir. Ağrı ve acı hissi olmayan bu uygulamada, saçların gelişimini destekleyen ve saç köklerini canlandıran ve büyümelerine destek olan özel bir solüsyon, radyoterapi yöntemi ve ince enjeksiyonlar yardımıyla saç derisinin altına enjekte edilir. Böylece mevcut saçların daha güçlü, daha kalın olması ve yeni çıkan saçların da büyümesi ve sağlıklı uzaması için destek tedavi uygulanmış olmaktadır. Bu faydaları sayesinde saç dolgusu da oldukça rağbet gören uygulamalar arasında yer alır.
Tamamen saç dökülmesi meydana gelmiş kişilerde veya bölgesel olarak saçların büyük oranda döküldüğü durumlarda ise tedavi olarak saç ekimi tekniklerine başvurmak gerekmektedir. Saç ekimi tekniklerinde kısaca FUE adı verilen, açılımı, foliküler ünite ekstraksiyonu olan yöntem yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu teknikte, kişinin ense bölgesinde bulunan saç kökleri, özel bir cihaz aracılığıyla toplanarak, uygulama yapılacak alanda mikropen isimli bir cihazdan yardım alınarak toplanan greft ( saç kökü) adedi kadar kanal açılması sağlanır. Daha sonra ise açılan kanallara toplanan greftlerin yerleştirilmesi suretiyle işlem sonlandırılır. Grafiklerin toplandığı bölgelerde dikiş ya da kesi işlemi yapılmamakta, köklerin toplandığı kısımlarda minimal oranda sıyrıklar oluşmakta ve kısa sürede iz bırakmadan iyileşmektedirler. FUE tekniği ile ense bölgesinden toplanan saç kökleri; kaş, bıyık, sakal gibi bölgelere de transfer edilebilirler. Greft, bir ile üç adet arasında saç teli içermekte olup dökülme yaşanan bölgelere santimetrekare başına 45 veya 60 kök ekilmesi, doğal bir görüntü sağlamak için uygun olacaktır. FUE tekniği ile yeni saçların tamamen çıkma süresi operasyondan 18. ay bitimine kadar devam etmektedir. Ayrıca saçlar kişinin kendi ense bölgesinden alındığı için, tamamen aynı renkte ve yapıda olduklarından, maksimum oranda natürel görüntü meydana gelmektedir.
FUE tekniğinin geliştirilmişı bir varyasyonu olan Safir FUE tekniğinde ise, safir bıçaklar ile kanal açma işlemi gerçekleştirilir. Bu sayede, Standart FUE tekniğinden farklı olarak, çelik bıçaklar yerine safir bıçaklar aracılığıyla daha küçük ve daha hassas kesiler atılarak mikro kanallar meydana getirilir. Böylelikle, oluşan mikro kanalların daha hassas ve daha ince olması nedeniyle daha doğal görüntü veren sonuçlar oluşturulması sağlanır. Üstelik safir bıçaklar daha keskin olmakla birlikte, keskinliğini daha uzun süre koruyabilmesi açısından mikro kanalların gelişimine ve kabuk oluşumu esnasında doku yaralanması tehlikesine önlemeye yardımcı olmaktadırlar, çelik bıçaklara göre kesi esnasında daha az titreşim yarattıklarından daha konforlu bir uygulama sağlarlar. Safir bıçakların çok daha küçük kesiler yapması, iyileşme sürecini de kısaltmaya ve ekim yapılan yerde daha fazla saç oluşmasını sağlamaya yarar. Antibakteriyel özellikte olmaları da, çelik bıçaklara göre daha avantajlıdır. Her iki FUE tekniği de, 18 yaş ve üzeri kişilerde rahatlıkla kullanılabilmekte olan uygulamalardır.
DHI adı verilen saç ekim tekniğinde ise, yine diğer tekniklerde olduğu gibi hastanın ense bölgesinden sağlam saç kökleri toplanarak, canlılığını koruması adına uygun bir solüsyon içerisinde muhafaza edilir ve bu sefer kanallar açılmadan direkt olarak saç dökülme problemi yaşanılan bölgeye transfer edilirler. DHI yöntemi ile ekim yapılan bölgede kanal açmaya ihtiyaç duyulmamasından ötürü işlem sırasında kesi oluşma ve yara iyileşme gibi durumlar ortadan kalkacağından, enfeksiyon riski ve yara iyileşme süreci de bertaraf edilmiş olmaktadır.Bu teknikle oluşan yeni saç görüntüsü de doğal bir sonuç vermekte olduğundan, DHI ile saç ekimi tekniği, en fazla tercih edilen yöntemler arasında yerini almaktadır.
Saç Dökülmesi tedavi edilebilir mi?
Yetişkin bir kişide yaklaşık 100.000 ile 150.000 aralığında saç teli adedi bulunmaktadır. Her gün ortalama 100 adet saç telinin dökülmesi normal bir durum olarak kabul edilebilir. Çeşitli nedenlerle saç dökülmesi arttığında, aşama aşama saç dökülme evreleri yaşanabilmekte ve kişiyi sosyal ve görsel olarak rahatsız edici bir görünüme büründürmektedir. Saç dökülmesi problemi ile mücadele edebilmek için günümüz koşullarında çeşitli tedavi yöntemleri geliştirilmiştir. Geri dönülmeyecek dökülmeler yaşandığı safhalarda maalesef saç ekimi tedavisi dışında yeni saç oluşumu meydana getirmek mümkün olamamaktadır. Fakat dökülmenin başladığı ilk dönemlerde uygulanabilecek bazı yöntemler, dökülmeyi, seyrelmeyi durdurabilmekte ve mevcut saç tellerini eskisinden daha canlı, daha kalın ve daha güçlü hale getirebilmektedir.
Saç dökülmesini tedavi edebilmek için, öncelikle saç dökülmesine neden olan tespitin doğru olarak belirlenmesi ve hedefe yönelik hareket edilmesi yerinde olacaktır. Hormonal, veya vitamin eksikliğine bağlı olarak yaşanan dökülme problemlerinde, gerekli olan laboratuvar testleri yardımıyla eksikliğin veya bozukluğun tespit edildiği noktada uygun olan ilaç veya vitamin kullanımı ile dökülme engellenebilmektedir. Strese bağlı veya genetik yatkınlık, ilaç kullanımı veya çeşitli rahatsızlıklar gibi nedenler ile zayıflayan ve seyrekleşen saçlar eski görünümüne kavuşabilmesi için yine bir çok tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bunlar arasında, ilaç tedavisi, PRP, saç mezoterapisi, saç dolgusu, kök hücre tedavisi gibi teknikleri sıralayabiliriz. İlaç tedavilerinde, özellikle konusunda uzman bir hekim tarafından uygun dozda reçete edilecek Xpecia gibi FDA tarafından onay almış ve saç dökülmelerine karşı ciddi oranda fayda sağlayabilecek ilaçlar öne çıkmakta ve oldukça tercih edilmektedirler. Kişilerdaki dökülme nedenine ve miktarına bağlı olarak, uygun tedavi yöntemi ile dökülmelerin durdurulması, dökülen saçların yerine daha canlı ve daha kalın tellerin çıkması, saçlarda gözle görülür bir gürleşme ve dolgunlaşma sağlanması mümkün olabilmektedir. Bu yöntemler sayesinde dökülme ilerlemeden durdurularak saçlarda meydana gelen zayıflık, seyreklik, cansızlık gibi şikayetler ortadan kaldırılmış olur.
Kadın ve erkeklerde saç dökülmesi tipleri nelerdir?
Kadın ve erkeklerde saç dökülmesi tipleri, benzer özellikler gösterebilmekle birlike, kadınlarda daha çok rastlanan tip, tepe bölgede yaşanan dökülme problemidir. Erkeklerde ise, tepe (verteks) Dökülmesi ile birlikte alın üstü ve başın üst bölgelerine doğru ilerleyen dökülme tipleri mevcut olabilmektedir. Kadınlarda alın üstü dökülmelerine daha az rastlanmakla birlikte, ilerleyen yaşın en büyük rol oynadığı ölçüde bu bölgelerde seyrekleşme problemleri yaşanabilmektedir.
Hamilton-Norwood ölçeği, erkeklerdeki saç dökülme derecelerini belirlemeye yarayan bir ölçektir, bu ölçek ile saç dökülme aşamaları birinci ve yedinci dereceler arasında ayırt edilmiştir. Birinci derece ile belirtilen saç dökülmesinde, en az seviyedeki saç dökülmesi gözlemlenir, dökülmeler alın bölgesinin üst kısımlarından başlar. İkinci seviyede, her iki kaşın üzerinde kalan kısımdaki bölge üçgen şeklinde açılmaya başlar ve alın tarafında da az miktarda saç dökülmesi gözlemlenir. Üçüncü seviyede, şakaklarda ve verteks bölgede saç dökülmesi görülür. Dördüncü aşamadaki dökülmede ise, ön şakak yanlarında ve orta kısımlarda açılmalar, verteks bölgede boşluklar oluşmaya başlar. Beşinci seviyedeki dökülme yüksek ölçüde saç dökülmesinin göründüğü evrelerden biridir ön şakak yanları ve verteks bölge açılmıştır. Altıncı evrede ise, oldukça yüksek oranda saç dökülmesi gözlenmektedir. Yanlardaki açılmalar oldukça net görülür hale gelmiş ve saç çizgisinden tepe bölgesine doğru ince saçların kaldığı geniş açıklıklar oluşmuştur. Yedinci seviye ise saç dökülmesinin artık son evresidir, saçlı deri sadece ensede görülebilir.
Kadınlarda gözlemlenen saç dökülmeleri için ise Ludwig ölçeği, bir ayıraç olarak kullanılmaktadır. Bu ölçekte, saç dökülme safhaları üç dereceye ayrılmıştır. Birinci seviyede Saçın tepe bölgesi ve üst kısımlarında hafif açılmalar meydana gelmeye başlamıştır. İkinci seviyede, açıklıklar biraz daha ilerlemiş ve gözle görünür hale gelmiştir. Üçüncü seviyede ise, saçın verteks bölgesi tamamen açılmıştır ve tepe kısımda saçlı deri kalmamış, kel bir görünüm meydana gelmiştir.
Siz de sağlığınızdan ödün vermeden hayal ettiğiniz yoğun saç görüntüsüne ulaşmak, acısız, ağrısız ve yan etkisiz şekilde saç dökülmesi uygulamalarından faydalanmak, alanında uzman, profesyonel, güvenilir bir kadro yardımı ile Saç Ekimi yaptırmak veya Medikal saç bakım uygulama fiyatları hakkında bilgi almak için hemen +90 (212) 241 46 24 ve +90 (538) 031 30 11 no’yu arayarak randevunuzu planlayın..